Centro Havana
Ege'nin kuzey noktası Çanakkale, gurur duyduğumuz tarihi, tertemiz denizi ve doğası, genetiğinin bozulmasına direnen mis gibi domatesleri, sıcacık ve samimi insanları ile özellikle İstanbul'da yaşayanların kaçış noktaları arasında. Bize kalan 2 nadide adaya (Bozcaada - Gökçeada) ulaşmak için bile mutlaka uğradığımız Çanakkale'de neler var bakalım :)
Ege'nin kuzey noktası Çanakkale, gurur duyduğumuz tarihi, tertemiz denizi ve doğası, genetiğinin bozulmasına direnen mis gibi domatesleri, sıcacık ve samimi insanları ile özellikle İstanbul'da yaşayanların kaçış noktaları arasında. Bize kalan 2 nadide adaya (Bozcaada - Gökçeada) ulaşmak için bile mutlaka uğradığımız Çanakkale'de neler var bakalım :)
Canım şehrim İzmir'in altından girip üstünden çıkacağımız, neredeyse tüm ilçelerine uğrayacağımız bir sayfamız var! Bir takım şeyleri öğrendik sanırım artık; çekirdeğe çiğdem, simide gevrek, mısıra darı, çamaşır suyuna klorak diyoruz biz İzmirliler. Ama belki de bizi güzel yapan bu sebeplerdir :) Sadelik, doğa, zeytinyağı, güneş, soğuk deniz evet hepsi değil ama çoğu sadece İzmir'de!
Canım şehrim İzmir'in altından girip üstünden çıkacağımız, neredeyse tüm ilçelerine uğrayacağımız bir sayfamız var! Bir takım şeyleri öğrendik sanırım artık; çekirdeğe çiğdem, simide gevrek, mısıra darı, çamaşır suyuna klorak diyoruz biz İzmirliler. Ama belki de bizi güzel yapan bu sebeplerdir :) Sadelik, doğa, zeytinyağı, güneş, soğuk deniz evet hepsi değil ama çoğu sadece İzmir'de!
Pandemi, seyahat kısıtlamaları, maske zorunluluğu, virüs kapma korkusu, sonra da kucağımıza bırakılan ve kalkmak bilmeyen ekonomik kriz derken nihayet şeytanın bacağını kırdım ve rotapintacılığıma geri döndüm!
Bir bayram tatilini komşuya, Gürcistan'a ayırdım. Ne de güzel yaptım. Ülkenin doğusuna yapılan
2 saatlik uçuş seyahati sonunda, veya bir Sarp sınır kapısı ardında bu kadar mı fark olur dediğimiz topraklardayız.
En yakınımızdakileri hep ikinci plana atıp bu kadar zaman neden rotamı buraya çevirmemişim diye biraz kendi kendime söylenmedim değil. Ama belki de her rotanın bir zamanı var bende, Gürcistan da 34 yaşımın rotasıymış! Bol bol güzel yiyecekleri tadıp, şahane Gürcü şaraplarını arka arkaya yuvarlayabildiğim bir zamanı beklemişim :)
Plan şu şekildeydi;
19 Nisan 2023 ; 1 gece Batum , 20 -23 Nisan 2023; 3 gece Tiflis. 23 Nisan yurda dönüş.
Daha önce deneyimleyenler bilir. Gürcistan uçak saatleri gerçekten acımasız saatlerdedir. Ya gece 2-3, ya da sabah 5-6 uçakları çok meşhurdur Gürcistan (Batum - Tiflis) - Türkiye hattında. Tek güzel yanı, sabah 6'da başlayıp 2 saat bile sürmeyen bir uçak yolculuğu sonrası şehri keşfetmen için koca bir günün sana kalmasıdır.
Bize bu kadar yakın ama bir o kadar da uzak olan bu ülkeyi, kültürünü, yemeklerini, ufak taktikleri öğrenmek istersen başlayalım;
Tarihte Yolculuk
Moğolları, Osmanlısı, Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği derken bağımsızlığına SSCB'nin yıkılmasıyla erişmiş bir ülke Gürcistan. Hal böyle olunca, tarih fışkıracak toprağı sıksan tarih (!) denilen Kafkasya topraklarındayız.
Rota Pinta olarak detay ve köken araştırması seven bir gezgin olduğumdan, gitmeden başlarım izlemeye, okumaya, araştırmaya, yabancı kaynak taramaya. Çünkü ben 'aynı anda çok okuyan ve çok gezen bilir' felsefesine inananlardanım :) Bir ülkeyi/şehri anlamanın ve "O" turist olmadan gezgin olmanın yolu gideceğin yerin tarihini, edebiyatını, müziğini, kültürünü anlamaktan geçiyor. Neyse geçelim sıkıcı olmayan tarihimize!
Komik kısmıyla başlayalım. Gürcistan (Georgia) dediğimiz ülkeye, Gürcüler kendi dilinde "SAKARTVELO" diyorlar :) bu isim Gürcü ulusunun atası sayılan ve Tarihi Gürcü Kroniklerinde bahsedilen (Nuh'un oğlu) Yafes'in büyük torunu Kartlos ile bağlantılı olduğu söyleniyor. Sakartvelo; Güney Kafkasya'daki 4 halk topluluğunun oluşturduğu bir 'üst kimlik'. Bunlar da; Laz, Megrel, Svan, Gürcü. Ama o konu da tartışmalı özellikle de Laz toplumu açısından. O yüzden Gürcistan'daki köken-üst kimlik milliyetçilik konularını, güzel bir bakış açısıyla ele alan ve Bianet'te 2003'te yılında yayınlayan Selma Koçivo'dan okumanızı öneririrm https://m.bianet.org/bianet/print/16589-lazlar-gurcu-degil
Georgia kökeni ile ilgili türlü rivayetler var. Gürcistan'daki gelişmiş tarım tekniklerinden etkilenen Yunanların "çiftçi" anlamına gelen γεωργός (georgos) kökeninden geldiğini savunan ve İranlılarınGürcülere kurt anlamına gelen Kurc veya Gurc adını vermelerinden geldiğini savunan 2 görüş var. Osmanlı döneminde kullanılan Gürci adı da bu Fars kökeninden geliyor. Fazla detaylara boğmama sözü verdiğim için bu paragraftan ayrılıyorum!
Yakın geçmişte Gürcistan'ın tarihinde 2 dönüm noktası olmuştur. Biri, Rusya'da sosyalizmin iktidara gelmesiyle Transkafkasya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyetinin üyelerinden biri olduğu 1921 yılı, diğeri ise referandumla bağımsızlık yasasını kabul ederek bağımsız olduğu 1991 yılıdır.
COMRADE STALİN !
Tarih sayfasını kapatmadan, Gürcistan seyahatimin en ilgi çekici kısımlarından birini taşıyan Stalin'in doğum yeri GORİ'den ve direk Stalin'in kendisinden ufacık bahsetmeden olmaz.
Yoldaş Josef Stalin'in doğduğu topraklardayız. 1878'de Gori şehrinde doğmuş. Gori'de Stalin Müzesinde, Stalin'in hayatını Rusça ve Gürcüce anlatımlarıyla gezerek öğrenebilirsin! :) Detaylar Tiflis rehberinde olacak!
Herkesin Stalin'i kendine olduğundan, fazla demagojiye girmeden Çarlık Rusyasına; halkıyla beraber kafa tutmuş ve sonrasında da Kızıl Ordu Başkomutanı olmuş yoldaşın topraklarında olduğunu unutma. Ancak, SSCB sonrası halkın çoğunluğu bu dönemi kara tarih olarak adlandırdığı için Stalin kendi topraklarında çok iyi anılmıyor.
ALFABE YERİNE ÜZÜM SALKIMLARI
Dünyada kabul gören 14 değişik alfabeden biri Gürcü Alfabesi. Büyük-küçük harf ayrımı olmaması bu değişikliği daha üst mertebeye taşıyor. Birazdan bahsedeceğim ŞARAP- BAĞCILIK kültüründen kaynaklı olacak, her bir harf bir üzüm salkımı kıvrımından esinlenerek ortaya çıkmış.
Çok güzel görünmüyor mu? :) (umarım aşağıda beni sadece tanrı yargılar yazmıyordur...)
ასომთავრული ნუსხური მხედრული
ŞARAPÇI ŞARAP ŞARAP!
Şarap konusunda bu kadar iddialı ve bu iddialarıyla beni asla hayal kırıklığına uğratmayan Gürcistan'ın, şaraplarına can feda! Tamam o kadar olmasa da, 'ben şarap içmem ben baş ağrısı yapıyor' diyeni bile "1 kadeh kırmızı alayım bari" dedirten bir üretimden bahsediyorum.
Özellikle Acara bölgesinde görülen bir yöntemle yaptıkları şaraplar UNESCO tarafından tanınmış ve kayıtlara geçilmiş. QVEVRİ yöntemi denen bu teknikte; ezilmiş Gürcü üzümleri büyük toprak testilere konup, toprağa gömülerek, belirli bir sürede toprağın altında sabit ısıda fermente ediliyor. Şarap yapımına dair şimdiye dek bulunan en eski kalıntılar 8.000 yıllık şarap küplerinin ortaya çıkarıldığı Gürcistan'da bulunmuş! Boşuna ülkelerine şarabın anavatanı demiyorlar.
YEMEK OH YEMEK!
Yaklaşık 2 yıldır vejetaryen besleniyorum ve çok mutlu ve rahatım (ama bu buranın konusu değil) şöyle bağlıyorum; vejetaryen de olsan vegan da, Gürcistan'da öyle bir güzel doyar ve mutlu olursun ki... Karbonhidrat sevdalısı olarak, hamur merkezli Gürcü mutfağında danslar ettim! Her ne kadar tek kimlikli bir ülke gibi görünse de, yukarıda bahsettiğim idari bölgelerin aslında hep kendine has kültürleri ve pişirme yöntemleri var. Haliyle bu "Gürcü mutfağı" sınıfına da girmiş. Yani şu meşhur pide "Haçapuri" bile 3-4 bölgeye göre farklı usullerde pişiyor ve önünüze geliyor. Ben tabi ki daha çok kendi yiyebileceğim seçeneklere göre bir araştırma yapmıştım ama yine de etseverler için de bilgiler var. Peki bakalım neler varmış;
-KİŞNİŞ ALARMI! İnsanlar ikiye ayrılır; kişnişe bayılanlar ve kişnişin kokusundan bayılanlar! Benim için tam bir umami yaratan kişnişi sevmeyenleri anlamamakla birlikte, kişniş tadını alırsam kusarım diyorsan Gürcü mutfağı sana çok cezbedici gelmeyebilir. Yok gittik artık o kadar bir masaya otururum aç mı kalayım diyorsan da, önden garsonu "no coriander" diyerek iyi tembih et. Şefim iyi yerinden kalktıysa, kişniş eklemez tabağına!
-Hinkal (Khinkali). Gürcü mantısı. Bizimkiler gibi bir kaşığa 40 adet sığar gibi bir boyut düşünülmesin! 1 kaşığa anca sığarsa şanslısın ölçülerinde dev mantı toplarından bahsediyorum! Kişnişli kıymalı, kişnişli mantarlı (favorim), peynirli, patatesli gibi çeşitleri var! Daha az 'yabancı' görüneyim derdindeysen, nasıl yenilir onu da diyeyim. Çatal bıçağı eline hiç almıyorsun. sivri ucundan tutup alt üst ediyorsun ve geniş poposundan bir ısırık alıyorsun. İçinden çıkan ilk suyu emiyorsun......
- Haçapuri (Khachapuri). Basitçe pide.. Ama söz konusu hamur ve peynirse, asla o konu basit olamaz. Asıl olayı, Samegrelo yöresinin peyniri "Sulguni"den yapılması. Yöresine göre de açık kapalı, peynir içte dışta olabiliyor. Şimdi onlara bakalım; 1. Adjaruli Haçapuri: Acara bölgesinden. Bizim Görele pidesi kıvamında. Konik şeklinde hamur açılıyor. Ortasına eriyik sulguni peynir, bol tereyağı ve tercihe göre sıcakken 1 yumurta kırılarak servis ediliyor. Taktik: çatal bıçağı bırakıyoruz, uçlardan kopara kopara, ortasına bandırarak yiyor bitiriyoruz. 2. Imeruli Haçapuri: İmereti bölgesinden katılıyor. Peynir bu sefer haçapurimizin içinde gizleniyor. Gözlemeyi andırıyor. 3. Megruli Haçapuri: Hamurun üstüne yayılan peynirli pide. (pizzayı andırıyor) Megreller'den gelen bir yorum. Megreller Gürcistan'ın Karadeniz kıyılarından, Laz halkının en yakın akrabası denebilir.
- Ostri: Et güveç diyelim.
-Kubdari: Mestia taraflarında doğmuş. Kapalı ekmek içinde et, soğan ve yöre baharatları içerir.
- Achma (açma):Bizim su böreğimiz.
-Sinori: Acara bölgesinden;peynirli yufkadan rulo tepsi böreği
-Kikliko: çocukken annelerimizin kahvaltıda bayat ekmekleri değerlendirdiği yumurtalı ekmek!
-Mtsvadi: Şaşlık şiş kebap denebilirmiş.
-Ojakhuri: yine etli, patatesli bir güveç yemeği.
-Lobio: Ah, favorilerimden! Gürcistan'a has olduğunu düşündüğüm koyu pembe renkli barbunya, bol kişniş, ceviz ve türlü baharatlarla pişen bir yemek.
-Mchadi: mısır ekmeği.
-Badrijani Nigvzit: Patlıcanın sarımsaklı ceviz ezmesine sarılması ve buluşması.
-Pikhali: Ceviz de kişniş gibi mutfağın temel taşlarından. Çoğu tarif ceviz etrafında dönüyor. Pikhali de ceviz ezmesi kullanılarak yapılan mezelerin genel adı. (ıspanaklı, pancarlı, havuçlu gibi...)
- Chirbuli. Cevizli menemen.
- Malakhto. Koruk sulu v cevizli yeşil fasülye. (yiyemedim aklımda kaldı.)
- Jonjoli. jonjoli çalısından elde edilen salamura filizi. Turşu kıvamında, soğan ve domatesle genelde servis ediliyor. mayhoş bir tadı var.
- Tklapi. meyve pestilleri.
- Churchkhela. cevizli sucuk (tatlı olandan)
-Lemonade. Armut gazozu! Şaraptan sonra en favori içeceğimdi.
-Chacha: Üzüm votkası diyebileceğimiz, oldukça sert ve tek dikişte içilen ve sonrasında deli çarpan yerli içkileri.
-Khemeli Suneli baharatı. nane, maydanoz, mercan köşk, dereotu, zahter, kişniş ve aynısefa karışımı, bol rayihalı bir baharat. gelirken pazardan kapmalık!
- Ajika. Acı biber, sarımsak, cevizle yapılan bir baharat. Yine pazardan kapmalık!
Yemek bölümünü kapatmadan bir TAMADA uygulamasından da bahsedelim. Bana denk gelmedi. Okuduğum kaynaklardan öğrendiğim bir konu. Gürcistan'da kutlama amaçlı yapılan toplu yemeklere SUPRA deniyormuş. Bu supraların da hep bir Tamadası olurmuş. Yani masa başında oturup, grubu yönlendiren, kadeh kaldırıp konuşma yapan saygın kişi o masanın Tamadası oluyor.
DÖVİZ -EXCHANGE- LARİ
Yesempatik Nünü'nün sayfasında görmüştüm. (Kendisinin websitesinde detaylı Gürcistan notları var. Gitmek isteyenler bir göz atmak isteyebilir!)
Havalimanına sabahın kör saatinde inildiğinde, yüksek makaslı döviz bürosundan LARİ çevirmek biraz can yakıcı olabilir. O yüzden biraz elde olsun dersen, Eminönü Üçel Döviz'den az miktar alınabilir.
Merkezde de en uygun ve en dar makas oranı veren RİCO EXCHANGE'ten şaşma derim. Üzmüyor. Euro götürüp, eurodan lariye çevirttim. Kur farkından çok kayıp yaşanmıyor o zaman.
HEY HEY HEY TAKSİ! NO TAKSİ!
Havalimanından başlayarak, şehir merkezinde de kaçınmanı önerdiğim taksi kurumuna bir alternatif ile geldim. Toplu taşıma! Şaka şaka, tabi o da çok mühim özellikle yerellerle daha iç içe olabilmek, gözlemleyebilmek için ama birkaç taksi uygulaması önereceğim. Şimdiden söyleyeyim, ne yazık ki bu uygulamalar Gürcistan numaralı bir hat ile çalışıyor. O yüzden merkeze bir şekilde kendini atıyorsan, birazdan anlatacağım yerden simkart alırsan, en azından seyahatin geri kalanı rahat ve ekonomik geçer.
Yandex Go - BOLT - MAXİM uygulamalarını indirip hazır bekle! Maxim tarife olarak daha uygun oluyor. Ama Bolt üzerinden taksi çok daha rahat bulunabiliyor. Bir kaç uzak mesafeye, Tiflis havalimanına bu uygulamalar ile oldukça uygun fiyatlara gittim. En güzeli, taksi çağırırken nereye gideceğini de yazıyorsun. İngilizce bilmeyen şoförlere denk gelirsen, çabalamadan ve önceden ne ödeyeceğini bilerek rahat rahat yolculuk ediyorsun!
İNTERNETSİZ ASLA
Çağımızın hastalığı.. şaka şaka. Uygun yollu bir internetin ve Gürcü numaranın olması baya rahatlatıyor bir şeyleri. Havalimanında olmayan, şehir merkezine kadar dayanabilirsen hemen koşacağın telefon şirketi MAGTI öneriyorum direk. 10 lariye simkart almıştım (1 ay falan kullanılabiliyor, sonrasında numara iptal oluyor). 9 euro da 7 günlük sınırsız paket almıştım. Mis gibi olmuştu. Her yerde de çekiyordu.
ARAÇ KİRALA YA DA KİRALAMA
Batum - Tiflis yazılarında bahsedeceğim. Planda Batum'dan Tiflis'e kiraladığım araç ile 1 günlük roadtrip yapma planım vardı. Her şey de hazırdı. Birçok ülkede de faaliyet gösteren RENTAL CARS https://www.rentalcars.com/ üzerinden nispeten uygun 1 günlük araç kiralamıştım. Teslim alınca ödemeli seçenek yapmıştım (iyi ki) Aracı Batum'da alıp, Tiflis'te bırakacaktım. Tabi ben Batum'dayken, Magti simkartına geçince, Tiflis'ten arabayı getirecek yerel firma niyeyse beni 1 gün önce Türk hattımdan aramışlar ve ulaşamamışlar! Mesafe uzun, heralde vazgeçti boşu boşuna gidip dönmeyeyim diye aracı da çıkarmamış. Batum'da 2. günümde sabah beklerken whatsappa mesaj geldi. Hello diye. (evet arayıp ulaşamayınca, whatsappa da yazmak aklına gelmemiş arkadaşın....) velhasıl bu saatte araç çıkarsa oraya gelmesi öğlen 2'yi bulur, siz de gece saatinde varırsınız yollarda çalışma var getirmeyeyim hiç, taksi tutun aynı para diye de akıl vermez mi... neyse hikayenin devamı Batum sayfasında! Velhasıl deneyim çok iyi olmasa da, bu siteden de araç kiralama yapılabilir!
BOL SANAT
SSCB etkisi mi, yoksa zaten genlerde olan bir şey mi bilmiyorum, Gürcistan'da edebiyat, müzik ve sanatın her bir kolu çok değer görüyor gibi. Özellikle Tiflis'te 2 adımda bir ya çok eski bir müzisyenlerinin heykeli, ya da edebiyatçılarının heykelleri yer alıyor. Sanat - edebiyat denince de birkaç ismi buraya bırakmak isterim.
-12. yüzyıl destansı yazar ve adına Tiflis'te meydanlar, sokaklar yapılan ŞOTA RUSTAVELİ. Ta o dönemde yazdığı Kaplan Postlu Şövalye kitabını Nadir Kitap'ta bulup almıştım. Öneririm!
- Fakir doğmuş ve fakir ölmüş, değeri sonradan anlaşılmış ressamları Niko Pirosmani tablolarına bakmayı ve hatta müzesine gitmeni öneririm.
-Muhteşem tenör Hamlet Gonashvili'nin sesini dinlemeyi, 60'larda kurduğu halk şarkıları topluluğu Rustavi Ensemble şarkılarını da karıştırmayı öneririm. Grubuyla söylediği şu meşhur şarkı linkini de buraya bırakıyorum. ne ses be Hamlet'im.
-Ietim Gurji! Tiflis'te Zion Kathedrali'nin yanında gördüğüm heykele önce gülüp sonra, bu acaba hangi sanatçı kişilik diye araştırdığımda öğrendiğim mahlası 'Yetim Gürcü' olarak tercüme edilen halk şairi Ietim Ibrahim Dabghishvili. 1875-1940 yılları arasında yaşamış.
-Zacharia Paliashvili: Yine Tiflis'te Opera ve Bale binasının önünde görüp öğrendiğim Gürcü klasik müziğinin kurucularından kabul edilen ve Gürcistan Filarmoni Derneği'nin kurucusu besteci. 1933 yılında ölen bestecinşn bestelerinden oluşan 2 saatlik Youtube dinletisini de buraya bırakıyorum. Hem klasik müzik, hem etnik tınılar. Leziz!
Zacharia Paliashvili
Ietim Gurji
Şota Rustaveli'nin cümleleri, Rustaveli bulvarının üstünde (:
Gürcistan uzmanı gibi görünmek istemem, o yüzden yazımı burada sonlandırıyor Batum - Tiflis detaylarına davet ediyorum!