Centro Havana
Ege'nin kuzey noktası Çanakkale, gurur duyduğumuz tarihi, tertemiz denizi ve doğası, genetiğinin bozulmasına direnen mis gibi domatesleri, sıcacık ve samimi insanları ile özellikle İstanbul'da yaşayanların kaçış noktaları arasında. Bize kalan 2 nadide adaya (Bozcaada - Gökçeada) ulaşmak için bile mutlaka uğradığımız Çanakkale'de neler var bakalım :)
Ege'nin kuzey noktası Çanakkale, gurur duyduğumuz tarihi, tertemiz denizi ve doğası, genetiğinin bozulmasına direnen mis gibi domatesleri, sıcacık ve samimi insanları ile özellikle İstanbul'da yaşayanların kaçış noktaları arasında. Bize kalan 2 nadide adaya (Bozcaada - Gökçeada) ulaşmak için bile mutlaka uğradığımız Çanakkale'de neler var bakalım :)
Canım şehrim İzmir'in altından girip üstünden çıkacağımız, neredeyse tüm ilçelerine uğrayacağımız bir sayfamız var! Bir takım şeyleri öğrendik sanırım artık; çekirdeğe çiğdem, simide gevrek, mısıra darı, çamaşır suyuna klorak diyoruz biz İzmirliler. Ama belki de bizi güzel yapan bu sebeplerdir :) Sadelik, doğa, zeytinyağı, güneş, soğuk deniz evet hepsi değil ama çoğu sadece İzmir'de!
Canım şehrim İzmir'in altından girip üstünden çıkacağımız, neredeyse tüm ilçelerine uğrayacağımız bir sayfamız var! Bir takım şeyleri öğrendik sanırım artık; çekirdeğe çiğdem, simide gevrek, mısıra darı, çamaşır suyuna klorak diyoruz biz İzmirliler. Ama belki de bizi güzel yapan bu sebeplerdir :) Sadelik, doğa, zeytinyağı, güneş, soğuk deniz evet hepsi değil ama çoğu sadece İzmir'de!
Denizi olan bir yerde doğup büyümüş biri olarak, yine de şehrin içinde yüzebilme şansını bulamıyordum. Hala da öyle. İzmir’de yaşayanlar, haydi bir kordondan denize atlayayım diyemiyor ne yazık ki. En yakın ve popüler yüzme mekanımız Çeşme’de alıyoruz soluğu (tabi Çeşme dışında daha tonla seçeneğimiz var – yakında İzmir sahilleri yazısıyla gelecek!)
Ama iş Barselona’ya gelince, bu şans tersine dönüyor. Okul çıkışı, iş bitimi veya öğle aranda bile deniz kenarına ulaşıp sıcacık kumlara uzanabiliyor, ve hatta denizinde gönül rahatlığıyla yüzebiliyorsun. Barselona’da geçirdiğim 1 yıl süresince en sevdiğim aktiviteydi okulumdan ve işimden sonra bisikletime atlayıp şehrin içindeki kumsala zıplamak. Hayatın bu kadar basit ve mutlu edici olduğunu o anda anlıyorsun işte. Bisikletle ulaşımını sağlayabilmek, sokakta bisikletli olduğun için öncelik hakkına sahip olmak, Cuma günleri işin erken bitmesi, çocukların sokakta özgürce koşup oynadığını görmek. Bu kadar basit işte. İstanbul’da sırf kural böyle diye hayatımızı zorlaştırdığımız ve saatlerce trafikte tükettiğimiz hayatlarımız geliyor aklıma. Üzülüyorum. Sonra da güzel bir İspanyol deyişi parlıyor aklımda “Otro mundo es posible” diyor ki; “Başka bir dünya mümkün”! O halde ne diye bizi tüketen şeyi “yaşamak bu işte” deyip kabul ediyoruz?
İşin felsefesi bir yana, Barselona’nın deniz kenarı yaşamı ve plajları konumuza dönersek, karşımıza başlangıç olarak Barceloneta bölgesi çıkıyor. Gerçek şu ki bu güzelim insanlar, National Geographic’in bile en güzel sahilleri arasına aldığı yerleri, 1992’ye kadar sahil gibi kullanmazlarmış! Nasıl mı? Şöyle ki, 1992 öncesi deniz kenarları hep endüstriyel alanların kullanımındaymış. Ne zaman ki 92 Olimpiyatları Barselona’da yapıldı o zaman hemen bu kıyılara sahte kumları döşemişler. Ve halkın kullanımına açmışlar (ücretsiz olarak). Bu sahte kumların yanında, Barselona içerisindeki sahil şeridindeki tek gerçek kum plajının W Hotelin önünden başlayan Barceloneta sahilinde olduğu biliniyor. Bu da böyle bir bilgi olarak kayıtlara geçsin :)
Barceloneta sahilinin en başındaki W Hotelin önünde büyük dalga kıranlara sen de bir şeyler çizebilirsin belki :)
Merhabaaa :)
Barceloneta’dan başlayıp şehrin kuzeyine hatta Fransa sınırına kadar giden sahil şeridi bir anda Costa Brava (Güzel Sahil) sahillerine dönüyor. Yani demek istediğim eğer uzun bir Barselona yaz seyahatinde isen, mutlaka trene atlayıp kuzeye doğru da çıkmanı öneririm. Zira çok daha bakir ve az yabancının olduğu uzun sahiller ve mis gibi bir Akdeniz göreceksin.
İspanya’da Akdeniz kültürünün de etkisiyle rahat ve insanların birbirine müdahale etmediği bir ortam var. Bu ortam sahillere de yansımış durumda. Yani güneşlenirken bir anda civarında kadınların bikini üstleri olmadan ortalarda dolandığını görebilirsin. Oldukça normal karşılanan bu durum Barselona sahil kültürünün bir parçası!
Nüdizm Barselona sahillerinde hiç yadırganmayan bir konu :)
Barselona içerisinde rüzgar ve dalgaların sayesinde çok rahat rüzgar sörfü de yapıldığını göreceksin. Bir çok sörf kursları da günlük sörf dersleri vermekte.
Barselona sahilleri ile ilgili önemli bilgilerden bir tanesi de "chiringuito (Katalanca'da Xiringuito)" diye tabir edilen içki ve tapas alip takilabilecegin sahil üzerine kurulu barlar! Gündüzleri içeceğini alıp takılabileceğin gibi, akşamları eğlence mekanı olarak da gidebilirsin.
Sahil üzerine kurulu Chiringuito barlarda yemek yiyip, içeceğini içebilir. hatta buranın gölgelerini kullanarak serinleyebilirsin de!
Turist ve yabancı nüfusun en çok geldiği sahiller Barceloneta ve Villa Olimpica iken, sarı metro hattıyla (L4) rahat ulaşabileceğin diğer yerler daha lokallerin gittiği ve nispeten daha güvenli sahiller. Güvenlik derken yan kesiciler ve farkedemediğin hırsızlık olaylarından bahsediyorum. Barselona yan kesicilerin oldukça başarılı olduğu bir yer(!) Sahilde güneşlenirken veya yüzmeye gittiğinde arkanda bıraktığın eşyalara mutlaka dikkat et! Bu sarı hat üzerinde “Bogatell sahili” uzun ve geniş olmasının yanı sıra, bir sürü de deniz voleybolu oynayabileceğin ağlarla bezenmiş. Çok rahat bir şekilde, kumsalda voleybol vs. oynayan gruplara katılıp kaynaşabileceğin bir plaj Bogatell.
Plaj voleybolu Barselona sahil şeridi boyunca görebileceğin çok yaygın bir spor
Biraz daha dışarılara gideyim diyorsan da, Mataro ve Vilassar de Mar oldukça keyifli yerler. Vilassar de Mar’da (Cabrera de Mar) yer alan chiringuito benim favorilerim arasında. Adı Al Faru ve akşamları DJ müzikleri eşliğinde bohem bir ortam yaratıyorlar!
Villasar de Mar'da kurulu Al Faru Chiringuitosu ve upuzun ince kumlu sahili
Sahil aktivitelerinde özellikle de yaz zamanı en güzel seçeneklerinden biri de Temmuz sonu Ağustos başı yapılan 1 haftalık “Cinema Lliure a la Platja” etkinliği. Yani sahil üzerinde açık hava sineması. Güneş batar batmaz denize karşı kurulan ekranda orjinal dilinde filmini izleyip, kumlar üzerine seriliyorsun. Bundan güzel ve serinletici bir keyif olur mu bir yaz akşamı?
Kumsal üzerinde kurulu ekranda denize karşı ücretsiz sinema izleyebileceğin Cinema Lliure a la Platja etkinliği
Ve tabi ki sahillerin temizliğinin önemi! Kemirilmiş mısır, katlanmış çocuk bezi veya şişeleri ortalarda göremezsin :)
Yaz zamanlarının benim için inanılmaz ferahlatıcı içeceği ve Türkiye'de bulamadığım Fanta Limon! :)
#rotapintabarcelona