top of page
 Barcelona wall art

İlk defa 2010 yılında adımımı attığım bu şehr-i şehre bir daha geri döneceğimi hatta defalarca döneceğimi hissetmiştim. Bir İzmirli olarak kendimi sokaklarda hiç yabancı hissetmemiş, aksine denizlere çıkan yollarında adeta doğal ortamımdaymışım gibi davranabilmiştim.

İspanya ruhumun ait olduğunu düşündüğüm nadir ülkelerden bir tanesi. Kültürü, sıcaklığı, müzikleri, dili ile hep yüzümü gülümseten ve kalbimin kıpır kıpır olduğu ülke. Barselona ise İspanya’daki inci tanem :)

Barselona’ya yüksek lisans için 2013’te geri döndüğümde tamam artık ben dönmeyeceğim burada kalacağım dedim kendime. Dedim de, işsizlik sorunu yakamı bırakmadı ki! Ben de orada geçirdiğim tam 1 sene boyunca afedersiniz –dibine kadar - Katalan kültürünü yaşayıp, Barselona’nın en bilinmedik, ya da az bilinen yerlerini keşfetmeye koyuldum. Tabi ki her turistik ve meşhur olan şey kötü olacak diye bir şey yok. Barselona’nın yabancı nüfusu (guiris: Barselona’nın yollarda turist gibi davranan turistlere taktığı lakap!) arasında popüler olmuş yerleri de oldukça ilgi çekici ve kendine özgü. Nihayetinde Barselona dediğimizde artık metropolleşmiş ve çok kültürlü bir şehirden bahsediyoruz. Safi Katalan kültürü ile iç içe olmak için Barselona dışına çıkıp, Girona tarafına doğru bir seyir alabilirsin!

İspanya’da resmi olarak 4 dil konuşulmakta. Bunlar bulundukları bölgelerdeki etnik kültürlere göre şekillenmiş. Bask, İspanyolca (Castilla bölgesinden gelen saf İspanyolca anlamına gelen Castellano), Galiçya (Galicia) ve Katalanca.  Ve Barcelona, Katalan özerk bölgemizin en gözde şehri sıfatında ve buradaki Katalan halkı da dillerini göğüslerini kabartarak, gözünüzün yaşına bakmadan konuşmaktalar. Tavsiyem gitmeden bir iki Katalanca kelime öğrenerek günlük yaşantınızda kullanmanız. O zaman sizden iyisi olmayacak :)

Flag of Catalonia

Katalanya bayrağını Barselona sokaklarında neredeyse her evin balkonunda görebilirsin. Özerklik istediğini göstermenin bir yolu. 

Hatırı sayılır Katalan arkadaş kadrosuna sahip olduğumdan öncelikle genel kanıyı bir yok edelim. Arkadaşlar Katalanlar flamenko dansı yapmazlar! O yüzden Barselona’ya gider gitmez ilk işimiz “ay bir flamenko şov bulayım” olmasın lütfen. Bir diğer konumuz “sangria” içkisi (kabaca meyveli şarap)! Her ikisi de İspanya’nın güneyinde yer alan Endülüs bölgesine ait kültürlerden. Hani şu Emeviler’in yaşadığı Endülüs. Diyeceksiniz ki iner inmez elimize “free flamenko şov ve sangria keyfi” gibi broşür tutuşturdular. Kanmayınız. Gidince ölüyor muyuz? Hayır. Ama yine de yukarıda bahsettiğim ‘guiris’ yaftasını yemek istemiyorsanız, her şey yerinde güzel deyip (böyle bir havayolu kampanyası vardı galiba) vuralım kendimizi Katalan kültürünün hakim olduğu Barselona sokaklarına!

Barselona uçuk ama bir o kadar da yaşamı boyunca hep üretmiş çılgın mimar Antoni Gaudi’nin nadide şehri. Şehri olunca da, Gaudi’miz şehrin her yerine atmış imzasını. Park Güell mi dersiniz, Sagrada Familia mı (bitmeyen katedral), Casa Batlló veya La Pedrera mı. Bunlarla sınırlı değiliz tabi ki ama günlük hayatımızın içinde bizimle birlikte sokaklarda yaşayan yapıtlarından en temelleri.

Şehir planlamasının ibretlik olduğu Barselona, hepimize kolaylık olsun diye çok cici bölgelere ayrılmış. Bölgelere kabaca giriş yapacak olursak;

  • BORN

Yabancı öğrencilerin ve expatların yoğunlukta kaldığı bir muhittir. Hip diyebileceğimiz cool bir bölgemizdir Born. Amerikan esintilerini hissettirecek birçok mekan burada bulunur. Santa Maria del Mar bazilikası yer alır Born’da. Bu cici ve sade bazilikaları denizcilerin koruyucu azizesine ithafen yapılmış. O yüzden “deniz” anlamına gelen “mar” bazilikası denmekte buraya.  Şanslıysanız, akşamları (çok geç saatlerde) kilisenin önünde eline bir gitar almış bir kaç genci, İspanyol topraklarının onlara kattığı doğal yetenekle bir şeyler tıngırdattığına şahit olabilir, hatta onlara katılabilirsiniz. Gece –yanlış hatırlamıyorsam- 12’den sonra içki satışının yasak olduğu Barselona’da, Pakistan’lı kardeşlerimizin “cervesa beer (servesa biiyıır)” diye dolandığını göreceksin. Çekinme 1 euroya kap bir bira gitsin :) Biraları nereye mi saklıyorlar, tabi ki de rögar kapaklarının altına!

Basilica Santa Maria del Mar

Basilica Santa Maria del Mar'ı gören teraslı bir ev bulunca böyle zıplarsın :) 

O kilisenin hemen arkası Passaig del Born sokağıdır. Sokak üzerinde bir sürü bar var. Çılgın gibi dans edip ucuza içeyim diyorsan bu mekanları deneyebilirsin. Mekan önerilerim “Born” bölümünde!

  • GOTHIC

Plaza Catalunya’ya yakın başlayıp, denize doğru inen upuzun Via Laietana caddesi Born ve Gothic bölgelerini ayıran caddedir. Yüzümü denize çevirdiğimde sol yanım Born, sağ yanım ise Gothic’tir!

Born’dan çıkıp Via Laietana’yı geçtiğinizde artık Gothic'tesiniz. Sırtımızı denize çevirip az yukarı doğru yürüyüp sola dönersek Katedral Meydanı heybetli katedrali ile bizi selamlayacak. Hiç o tarafa çıkmayıp, Jaume 1 metro durağının önünden direk caddeden karşıya geçersek, upuzun Carrer de Jaume sokağı ve akabinde Plaça del Jaume meydanı bizi karşılayacak.

catedral de la santa cruz y santa eulalia

Barselona Katedrali ve Katedral Meydanı

Bir çok hediyelik vs. dükkanları bu bölgede yoğunluktadır. Gothic bölgesi ara sokaklarda sağlı sollu kaybolmak için idealdir. Gündüz dolanarak değişik mekanlar, dükkanlar keşfedebilirsiniz. Genelde hediyelik dükkanları Pakistanlılar tarafından işletilir. Orada da pazarlıkla bir çok şey alabilirsiniz. Bizi çok iyi öğrenmişler, Türkçe olarak “Türkler cimri” bile diyorlar. Ama olsun pazarlık adettendir gibi bir sözümüz yok muydu bizim?

Ufak bir dip not geçiyorum; biraz ırkçı bir söylem gibi gelse de ilk başlarda, ben de bir süre sonra uyum sağladım. İspanya Çin ve Pakistan’dan çok göç aldığı için ve bu yörenin halkı genelde hediyelik eşya, minik bakkallar ve 1 eurocu dükkanlar işlettiği için bu mekanlara kısaca “Paki” “Çino” diyorlar :) Rahatlıkla bu ifadeleri kullanabilirsiniz. Hatta “ben bir Paki’ye gidip ekmek alayım” derseniz baya havalı olursunuz!

 

  • RAVAL

Gothic bölgesinden çıkıp şu meşhur uzun caddemiz “La Rambla” ile karşılaşıyoruz. Bu caddeden geçerken sağımıza solumuza, cebimize çantamıza dikkat ediyoruz! La Rambla’nın öte yanına geçtiğimizde ise artık benim favorim olan oldukça hippi bir mekan olan El Raval bölgesinde buluyoruz kendimizi. Bu koku da ne dediğinizi duyar gibiyim. Evet çiş (!) çok içenin çok tuvaleti geliyor bu da bu bölgede çok yaygın oluyor...

Burası Barcelona'nın alt kültürlerinin, göçmen nüfusunun yoğun olarak yaşadığı bir bölge. "Helal Et" ibarelerinden Arap/Müslüman nüfuslarının da bölgesi olduğu anlaşılacaktır.

E hal böyle olunca içinde binbir çeşit rengi, kültürü barındırıyor. Eğer hafif serseri yaşamı seviyorsanız buralara bayılacaksınız. Yeni dönem hipsterların ve kaykaycı arkadaşlarımızın yaşamayı ve takılmayı tercih ettiği bir bölge Raval.

Geceleri gençlerin içip, müzik yapıp kaldırımlarda eğlendiği Raval meydanı (Rambla del Raval) da çok revaçtadır. Kocaman bi kedi heykeli de oranın sembolü kıvamında. Tepesine falan çıkmaya çalışmayın yine Guiris yaftası yersiniz :)  

The Raval Cat, El Gato del Raval

Rambla del Raval kedisi (!)

Raval’ın da ara sokaklarında dolanarak kaybolmak çok mistik. Küçük meydancıklar ve alternatif bir sürü mekan bulacaksınız. Hatta raval ile Drassanes metro kısmına doğru arada Pazar günleri bit pazarları kuruluyor. Yakalayabilirseniz ne mutlu size!

Bir de yine raval bölgesinin komşusu, özdeşi olan Sant Antoni bölgesi vardır ki, son zamanların bar kültürleri arasında revaçtadır. Rambla del Raval ve la rambla’ya sırtımızı verdiğimizde sağ üst tarafta yer alan bölgedir. Ünlü sokağı Joaquin Costa’da elbet kendinize göre bir yer bulacaksınız.

 

  • GRACIA

 

Benim nacizane en sevdiğim ve görece eski bölgelerinden bir tanesidir. Katalan’ların da yaşamayı tercih ettiği ve eskiden yabancılar arasında çok daha az bilinen bir yeridir. Küçük dar sokakları hep küçük meydancıklara çıkar. Taşlı kaldırımları, geceleri minik sokak aralarında yanan sarı sokak lambaları ile kendine aşık ettirir canım Gracia.

Buraya gelmek için Passaig de Gracia yönünden sapmadan hep yukarı yukarı yürüyebileceğin gibi, yeşil hatla Fontana durağında inip, metronun solundaki ilk sokaktan girerek, sağlı sollu yürüyerek de varabilirsin. Senede bir kere Ağustos ayında yapılan Festa Mejor de Gracia (Gracia mahallesinin büyük partisi) zamanını yakalayabilirseniz de mutlaka farklı temalarla süslenmiş sokaklarda yapılan partiyi kaçırmayın!

Gracia Street Art

Gracia'nın sarı ışıklı minik sokakları ve minik sokak sanatları 

#rotapintabarcelona

bottom of page